İyi Oluşun En Mümkün Hali: Psikolojik ve Öznel İyi Oluş
Pozitif psikoloji iyi oluşla ilgili hedonik yaklaşım ve eudemonik yaklaşım olmak üzere iki temel felsefi bakış açısının olduğunu kabul etmektedir. Hedonik yaklaşımda iyi oluş yaşamdan alınan haz olarak tanımlanmaktadır ve psikoloji literatüründe “öznel iyi oluş” olarak adlandırılmaktadır. Eudemonik yaklaşımda ise iyi oluş psikolojik açıdan tam işlevsellik gösterebilmektir ve psikoloji literatüründe “psikolojik iyi oluş” olarak adlandırılmaktadır (Doğru, 2018). Her ne kadar iki terim birbiri yerine sıkça kullanılsa da aslında farklı anlamlara gelmektedirler.
Öznel iyi oluş temel olarak kişinin kendi yaşamına karşı yaptığı değerlendirmedir (Diener, Sapyta ve Suh, 1998). Kişinin bu değerlendirme sonucunda hayatının iyiye gittiğini hissetmesi öznel iyi oluş açısından olumludur. Yapılan değerlendirme kişilerin kendi hayatları ile ilgili kriterlerine bağlı olarak değişmektedir. Bu nedenle belli bir standart yoktur fakat hemen herkes için geçerli olan ve öznel iyi oluşu etkileyen pek çok faktör bulunmaktadır. Bunların başında kişilik, gelir durumu, biyolojik faktörler, davranışlar ve öznel tatmin gelmektedir.

Psikolojik iyi oluş ise yaşamda karşılaşılan zorlukların yeniden değerlendirilmesi ve gelişme için bir araç olarak görülmesidir. Psikolojik iyi oluş, kişinin tam işlevde bulunabilmesi ve sınırlarını zorlayarak kendini geliştirebilmesi olarak tanımlanır (Diener, Suh, Lucas ve Smith, 1999). Kişinin yaşam potansiyelinin farkında olması ve çevresi ile kurduğu iletişimin kalitesi psikolojik iyi oluşu etkilemektedir (Keyes, Shmotkin ve Ryff, 2002). Ryff psikolojik iyi oluşun mutluluktan ziyade kendini geliştirme, potansiyeline tam olarak ulaşma ve yaşamdan haz alma olarak görülmesi gerektiğini savunmaktadır (Ryff, 1989). Psikolojik iyi oluş için önemli olan alt boyutlar kendini kabul, sosyal çevre ile olumlu ilişkiler, özerklik, çevresel hakimiyet, yaşam amacı ve kişisel gelişimdir (Ryff, 1995).

Özetle, iyi oluş kavramı çok boyutlu bir yapıya sahiptir. Bu boyutlar öznel iyi oluş ve psikolojik iyi oluş olarak ele alınmaktadır. Yaşamın pozitif değerlendirilmesi ve kişinin potansiyelinin farkında olması ve bu potansiyeli tam anlamıyla kullanması işlevsel iyi oluş olarak karşımıza çıkmaktadır.
Kaynakça
Diener, E., Sapyta, J. J., and Suh E. (1998). Subjective well-being is essential to wellbeing. Psychological Inquiry, 9, 33-37.
Diener, E., Suh, E. M., Lucas, R. E., and Smith, H. E. (1999). “Subjective Well-Being: Three Decades Of Progress”, Psychological Bulletin, 125, 276-302.
Naime, D. (2018). Üniversite Öğrencilerinin Psikolojik İyi Oluş Düzeylerinin Stres, Stresle Başa Çıkma Tarzları ve Sosyal Destek Değişkenleri Bakımından İncelenmesi. (Doktora Tezi, Ankara Üniversitesi, Ankara).
Keyes, C. L. M., Shmotkin, D., & Ryff, C. D. (2002). Optimizing well-being: The empirical encounter of two traditions. Journal of Personality and Social Psychology, 82(6), 1007–1022.
Ryff, C. D. (1989). Happines is everything, or is it? Exploration on the meaning of psychological well-being. Journal of Personality and Social Psychology, 57, (6), 1069- 1081.
Ryff, C. D. (1995). Psychological well-being in adult life. Current Directions in Psychological Science, 4(4), 99-104.